Drop Down MenusCSS Drop Down MenuPure CSS Dropdown Menu




25 Aralık 2013 Çarşamba

İş Hayatında 5 yıl...

Sanki 5 değil de 25 yıl olmuş gibi yazmayacağım, daha doğrusu yazmamaya çalışacağım ama her şey...
Soğuk bir Aralık gününde başladı.
İnternette ilanı gördüm ve anında "beni almazlar ki" diye başvurmaktan vazgeçtim. Oysaki annem, kendine güvenen insan, "mutlaka başvur" dedi.
Başvurdum, ilk 5'e kaldım, sınava girdim ve sanırım "nasılsa kazanamam sakinliğimden" kazandım :) İlk iş günümde Bolu'da karda mahsur kaldım. İşte böyle başladı hikayemiz şu an çalıştığım yer ile. Bir birimde 3,5 yıl çalıştıktan sonra orası kapanınca ona yakın başka bir birime geçtim ve tesadüfe bakın ki hala alışamadım :) 5 yılımı şaka maka doldurunca şööyle bir geriye dönüp bakmak geldi aklıma, ne alaka bilmiyorum ama...
- İlk gün aniden toplantıya girmem gerekti ve toplantı gece 11de bitti, eve gittiğimde annem "bu nasıl iş" demişti :)
- Bir anda herkesle tanışma, ismini hatırlama süreci ve nedendir bilinmez hep gülümseme ihtiyacı.. (sıkıldığım zamanlarda bastırdığım duygularımın açığa vurumu bence)
- Her gün "ne giyeceğim ki ben" durumu! (oysa ki ben kot ve t-shirtlerimle ne rahattım.Bir süre sonra  işyerine de converse ayakkabılarımı giyebilecektim ama bunu henüz keşfetmemiştim)
- "Ne iş olsa yaparım" dan sağlam bir iş tanımına geçişle beraber ne olduğunu şaşırma ve hep yalnız çalışma
- "Güvenme dostum..İşyerinde kimselere güvenme" dediklerinde hiçbir şey anlamamıştım ama şimdi aynı cümleyi ben yeni başlayanlara kuruyorum.
- Erkekler kızlara göre kesinlikle çok daha iyi bir arkadaş/sırdaş/kahve muhabbetçisi :)
- 1 yılın sonunda ben: "E ben burayı sevmedim ki.. Maaşı iyi ama ben kesin ayrılacağım buradan. Neyse şimdilik kimseye söylemeyeyim.şşşş"
- 2 yılın sonunda ben: "Yok ayrılacağım da dur bir şu işleri de halledeyim"... (kandır bakalım kendini)
- 3 Yılın sonunda ben: "Aslında bir yerde alıştım bile sayılır ama yok yok mutlu değilim pek; gerçi arkadaşlarımı da seviyorum..."
- 4 yılın sonunda ben (yeni birime de geçmiş, eski arkadaşlarımdan eser kalmamış) "Nereye geldiiiim ben, gidiyorum buradan kesin..ahanda bak gidiyorum..şimdi çıkıyorum şu kapıdan..." (sessizlik dönemi bitmiş, aileye ve çevreye 'ben ayrılıyorum işten' mesajları verilmiş...)
- 5 yılın sonunda ben: Sizce ne diyor olabilirim? :)

Ha geldim ha gidiyordum derken 5 yılımı bitirmişim burada. Şimdi sakinlik dönemimi yaşıyorum. Aklımdan bir şeyler geçiyor ama bekliyorum. Ve bu arada kendimi tüketmemeyi öğrendim. İşte bu kendim için yaptığım en iyi şey oldu.. Gerçi hala pazartesileri Lokumla anlaşma yapmaya çalışıyorum, işe benim yerime sen git diye ama orası ayrı :)
İş ortamını azcık daha nasıl güzel/keyifli hale getirdim? (farkında olmadan)
- Her öğlen aşırı buz olmadığı müddetçe çok soğuk da olsa lahana gibi giyinip çıktım yürüdüm, hem etrafıma baktım hem de beni mutlu edecek 1 şey arandım ve buldum da sanki :)

- Öğle aralarında yürüyüş sonrası kendimi pastane muhabbetlerine attım, bazen dinledim bazen dinlendim :) Arada da kitap okudum :) Hele ki parkta okuduğum kitapların tadı başka..
- Beni mutlu edecek arkadaşlar edindim:

- Güneşi pek ıskalamamaya çalıştım:
- Kendime mutlak 1 iyilik yaptım:)
- Bilgisayar masaüstüme güzel mesajlar yükledim:
- Güzel şarkılar dinleyip "Günün Şarkısı" listesine eklemeler yaptım :)
Sanmayın ki bir anda sevgi pıtırcığı oldum. Sadece beni yoran mücadeleyi bırakıp, an'ı yaşamaya ve ne olursa olsun günümü güzel yapmaya çalıştım/çalışıyorum. Arada bunu yaparken çok yoruluyorum, pes ediyorum ama geçmişe öpücük göndermeyi de ihmal etmiyorum:
Hayalimdeki işi de unutmadım; sanki her gün ona biraz daha yaklaşıyorum. Ne zaman olur bilemem ama hayallerimde de olsa denizin ortasında kitap okumaya çıkıyorum :)

HERKESE HAYALİNDEKİ İŞİ SEVEREK YAPABİLME CESARETİ VE AZMİ DİLERİM(Z) :)

10 yorum:

  1. tebrik ederim :) nice yıllar dilerim sevdiğin meslekte.. darısı başıma öğretmenim.

    YanıtlaSil
  2. Yakınız, benim de 4.5 yıl oldu. Her yıl aynı şekilde "Ben ayrılacağım buradan" diyip duruyorum. Bu yıl da söyleyeceğim, bu umudum benim için işimi daha çekilebilir kılıyor. "Çekip gidebilme özgürlüğü"nün varlığı, mutlu ediyor beni :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim.."Çekip gidebilme özgürlüğü"nün varlığı sanırım beni de en çok rahatlatan.. Aynı şeyleri hissediyormuşuz meğerse :)

      Sil
  3. severek yaptığın bir işinin olması çok önemli insanın. zira bir ömür öyle geçiyor... Yok ayrılıyorum yeter denilen işe öyle ya da böyle alışılmış demek ki:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynen.. öyle ya da böyle derken alışmışım herhalde :)

      Sil
  4. Süper bir post bu Esracım, fotoğraflara bayıldım en çok da o kokinalıya :) Çok güzel anlatmışsın işle olan derdini, ben işimi hep çok sevdim, hep güzel insanlarla çalıştım, son 7 yıldır baka bir ortama geçmiş olsam da, toplamda 19 yıldır aynı işyerindeyim :)
    Sen kendine böyle minik minik sürprizler, değişik keyifler yaratmaya devam et, günü ikiye bölüp, ortasına mutluluk koyarsan, sabah öğlenki keyfine varma hevesi ve umudu, öğleden sonra ise, keyfinin günün kalan kısmını güzelleştirmesiyle kolaycacık geçip gider işyerindeki zamanların :) (Çok uzun ve dolambaçlı bir cümle olduğunun farkındayım ama benim de kusurum bu!)
    Öperim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevgili Esen, çok teşekkür ederim.. Senin adına çok sevindim, sevdiğin işi yapmak ne harika bir motivasyon olsa gerek.
      Uzun ve dolambaçlı bir cümle kurdum demişsin ama bana çok direk ve kısa geldi, ben de senin gibiyim demek ki :) Keyif alacak bir şeyler olması gerekiyordu yoksa iyice mutsuz ve keyifsizdim..
      Ben de öperiiim :)

      Sil
  5. 15. yılımı doldurdum 6 kasımda....
    ben de yaklaşıyorum :)
    bu arada diğer yazına da yazdım ama buraya d ayazıcam çünkü çok mutluyum..kartına bayıldııııııııııııııııııııııııııııııııımmmmmmmmmmmmmmmmm :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ooo senin de bayağı olmuş iş hayatı :)
      Kartla ilgili yorumunu da gördüm az önce; beğenmene cidden çok sevindim.. Ben de senin sevgi dolu kartını bekliyoruum :)

      Sil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...