Drop Down MenusCSS Drop Down MenuPure CSS Dropdown Menu




13 Temmuz 2014 Pazar

Anne(lik) Sohbetleri: Elif & Ahmet Yasir :)

Annelik çok heyecanlı bir macera. Bazen yokuşlar bazen de inişler var. Ama en güzeli de her gün öğrenecek yepyeni şeylerin olması. Loğusalık döneminde "yalnızım dostlarım, yalnızım yalnız" dediğimde aslında hiç de öyle olmadığımı fark ettim. "Ben yapamıyorum, en acemi anne benim" dediğimde de benim kadar acemi anneler olduğunu gördüm. "Sudan çıkmış bir balık"tım belki ama suyun dışında da yaşayabiliyordum. İşte bunlar hep çevremde iyi niyetli, kendisiyle barışık annelerin desteğiyle oldu aslında. Bazılarıyla hiç tanışmadım, bazıları da "anne olunca" hayatıma girdi. Kısacası bir anda fark ettim ki etrafımda bir dolu güzel yürekli, bazen yorgun ama çokça mutlu bir anne- arkadaşım olmuş :) Sohbet etmek istedim onlarla; annelik üzerine. İşte bu kategori de öyle oluştu. İmkanım oldukça yepyeni hikayeler eklemek istiyorum buraya.

Bunlardan ilki de; Elif ve Ahmet Yasir'in (6,5 aylık) hikayesi. Elif, benim uzun yıllardır tanıdığım ama anne olunca çokça dost olduğumuz, annelik tarzını çok sevdiğim bir insan. Ve Elif'in 40'ında o harika mektubu yazan kişi. Ahmet Yasir de maşallah diyeyim tanıdığım en güleç, en pozitif bebeklerden biri.
(İlk sırada ona yer vermem tamamen tesadüf; isminin güzelliğiyle bir ilgisi yok :)

Annelik maceran ne zaman basladı?
Öncelikle blogunda beni konuk ettiğin ve yasadığım bu çok özel anları paylaşmama vesile olduğun için çok teşekkür ederim. Annelik macerama gelince 5 yıllık gezme tozma, savrulan hayatlarımızı toparlama  ve aynı düzlemde yaşamaya (işimden dolayı 1.5 yıl ayrı şehirlerde yaşadık sonra 1 yıl da aynı şehrin başka ilçelerinde git geller)  başladıktan sonra artık bir bebeğimiz olsa deyip kararlar aldıktan sonraki  ay aslında hiç beklemezken bir çift çizgi haberi aldık 5 Mayıs 2013'te. Herkes gibi inanamadım damdan düşmüştüm sanki ben nasıl iyi bir anne olabilirdim hatta ben nasıl bir anne olabilirdim gözyaşı sevinç endişe tabi ki salya sümük ağlamaya başlamıştım. Unutamayacağım anların başlangıcıdır o gün.

Kısaca doğum hikayeni anlatabilir misin?
Normal yaşamda da kokulara çok duyarlıyımdır ve midem çabuk bulanır. Sanırım onun da etkisi  ile hamileliğimin ilk 12 haftası çalkantılı bulantılı geçti. Bir de migren atakları, zorlandım biraz. Sonrası oldukça rahattı. Toplamda 11 kilo alıp çok ağırlaşmadığımdan son ana kadar günlük işlerimi yapıp atom karınca gibi dolandım etrafta. 38. haftada rutin kontrolümüze gittiğimizde doktorumuz suyumun azaldığını ve bu hafta dolmadan bebeğimizin  kucağımızda olacağını söyledi. Sevinsem mi üzülsem mi bilemedim ama ben bir an önce doğmasını istiyordum. Bebeğin kilosu normaldi, karnım da aşağı inmişti, normal doğum yapabilirdim ama sancı yoktu o yüzden suni sancı verilecekti. Hastaneye yatışım yapıldıktan sonra suni sancı verildi sabahtan akşama kadar ama ben de hiç sancı yoktu. Akşam olunca dinlenmem için ara verildi. Sabaha karşı yeniden başlanacaktı sancıya. Ama gece yarısından sonra benim doğal sancılarım başladı fakat bir gün önce verilen suni sancı ben de mide bulantısı yapmıştı:)) Ben normal sancı yerine mide bulantısı ve kusma tepkisi veriyordum ne komik dimi:) Yani 12 saatin ardından öğlen 12'de Ahmet Yasir'im kucağımdaydı. 


Ahmet Yasir'i ilk gördügünde neler hissettin? Hayalindeki bebek miydi ;)
Ben hamile olduğumu öğrenmeden birkaç gün önce kucağımda bir bebek görmüştüm daha sonra hamileliğim sırasında aynı bebeği bir kere daha gördüm ve daha sonra Ahmet Yasir'i ilk kucağıma aldığımda "a  işte bu" dedim birkaç küçük değişiklikle tabi:) Oğlumu ilk gördüğüm an ve ilk defa duyduğum o koku, ilk duyduğum o sesi hafızamda o kadar canlı yer tutuyor ki, bin yıl geçse yine unutmam gibi geliyor. Yaşayanlar bilir o anki hisler gerçekten tarifi zor cümlelerin kifayetsiz kaldığı anlar. Hayatımdaki en mutlu an desem sanırım abartmış olmam.

İlk günler nasıl geçti; yanında kimler vardi?
İlk günler uyku ve dinlenme açısından tabi ki zorlandım. Ama Ahmet Yasir, Tracy ablanın tabiriyle "kitap bebek" olduğu için sanırım biraz şanslıyım. Bizi hiç yormadı, ilk günler yanımda annem ve eşimin annesi vardı. Daha sonra da dönüşümlü 40 gün yanımdaydılar. Annem 5 çocuk büyüttüğü için pek zorlanmadım. Onun tecrübeleri ve kendi hislerime güvenerek eşimin de çok büyük desteği ile mutlu mutlu atlattık o günleri:)

Hangi konularda zorlandın?
İlk gün emzirme konusunda zorlanmıştım ama en çok zorlandığım anlar etrafımı (hislerime  ve de okuduğum kitaplardan öğrendiğim şeylere güvenerek ) bebeğimin doyduğunu ikna etmeye çalışmam olmuştu. Bence annelik bilgi ve içgüdü toplamı bir şey. Bebeğini en iyi annesi tanır. Bir de tabi her ne kadar kitap bebek de olsa 1.5 saatte bir uyanmak başlarda çok yorucuydu. Sonra insan alışıyor ve geçici olduğunu bilmek insana güç veriyor.

"Anne olunca anladım" dediğin neler var?
İlk defa,  doğum sancısı çekip minik yavrumu kucağıma alınca anne seni simdi anladım demiştim ve odaya çıkar çıkmaz annemin elini öpüp; "anne sen de mi bizi böyle doğurdun" demiştim :)))

Ek gıdaya başladınız mı? Neler yapıyorsun?
Evet ek gıdaya başladık. Ben buna bir serüven adını verdim.Bence çok eğlenceli bir dönem ek gıdaya geçiş süreci. Ben etrafıma kulak tıkayıp 6 aydan önce anne sütünden başka bir şey vermedim (4.5 aylıktan sonra sütüm biraz azaldığı için bir öğün mama vermeye başladım). 6. ayında ilk defa yoğurtla başladık. Küçük kavanozlara organik sütle günlük mayalıyorum. Tracy ablanın yöntemlerini kullanıyorum aklıma yattığı için . Önceleri 3 gün kuralını uyguladım (ayni besini 3 gün üst üste verip alerjisi var mı diye saptayabilmek için). Yoğurttan sonra elma, muz, şeftali vermeye basladım. Dün de ilk defa kemik sulu çorba verdim.

Uyku eğitimi vermeyi düşünüyor  musun?
Uyku eğitimi için Kim West, Ferber ve Tracy'nin yöntemlerini okudum fakat en aklıma yatan Tracy ablanın yöntemini kendimleştirmek oldu. biraz sentez diyeyim. yavaş yavaş başladım ama yaz ayı olduğu için evimiz oldukça hareketli bu ara o yüzden tam başarılı oldum denemez su an ama istikrarlı bir şekilde devam etmek istiyorum.

Anne olmadan önceki hayatına dair neleri özlüyorsun?
Aslına bakarsan anne olmadan önce ben ne yapardım diye düşünüyorum o kadar hayatımı doldurdu ve hayatımı ve beni o kadar anlamlaştırdı ki sanki ben hep anneydim öncesi yokmuş gibi hissediyorum. ama en özlediğim şey sabaha kadar kitap okumak ve sonra da istediğim saatte kalkmak. onun dışında pek bir şeyi özlemiyorum.

İşe dönmeyi düşünüyor musun? Ne zaman?
O zaman Ahmer Yasir'e kim bakacak?
Ahh ahh. Kanayan yaram bu işe dönüş konusu:(( Maalesef işe dönmek zorundayım. Eylülde işe başlayacağım. Benim de eşimin de ailesiyle aynı şehirde yaşamıyoruz. O yüzden mecburen bakıcı bakacak. 

Bir gününüz nasıl geçiyor?
Sabah kalkınca Ahmet Yasir'i beşiğinden alıp kendi yatağımızda biraz oyalıyorum, konuşuyoruz, ben rüyamı anlatıyorum ona. Sonra onun bakım olayları.  Öğleden önce oyun halısında vakit geçirmeyi seviyor ben de onunla birlikte yanına oturup oyun halısında aktivite yapıyorum. Uyku vakti geliyor. Uyandıktan sonra biraz yemek faslı sonra yürütece koyuyorum, ben de yanında tabi. Kitap okuyoruz akşam üzeri her gün olmasa da elimden geldiğince yapmaya çalışıyorum. Havanın durumuna bağlı olarak dışarı çıkıyoruz. Babasını karşılıyoruz sonra biraz babaya satış ve ben de işlerimi yapmaya çalışıyorum. Derken gece uykusu geliyor:)

Birlikte yapmaktan keyif aldığınız aktiviteler neler?
En sevdiğimiz şey onunla konuşup onu güldürmek:) oyun halısını çok seviyor hele ben oyuncakların arasından cee ee yapıyorsam daha bir çok eğleniyor. Bir de tabi ki yürüyüş:)

Yoksa orada "üç kedi bir dilek" mi görüyorum :)
İyi ki şöyle yapmışım" dediğin neler var?
Öncelikle iyi ki anne olmuşum diyorum. Allah isteyen herkese nasip etsin. 
İyi ki herkesin her dediğine uymadım diyorum. Bebeğe hazırlık listemi çok yerinde yapmışım diyorum iyi ki bebek bakımına yönelik kitaplar okumuşum, iyi ki ısrarla anne sütüne devam ediyorum, iyi ki oyun halısı almışım. 

Dışarıda nasıl vakit geçiriyorsunuz?
Ahmet Yasir ayı itibariyle sosyalleşme döneminde şu an dışarıyı çok seviyor. Parkta fıskiyenin yanına gidince çok sakinleşiyor. Dışarıda arabasıyla genelde yürüyüşe çıkıyoruz. Bazen oturunca o uyurken ben biraz kitap okuyorum:)

Anne adaylarına neler tavsiye edersin?
Benim naçizane bir anne olarak tavsiyem dışarıdan gelen boş seslere kulak tıkamayı öğrenmeleri. Herkesin annelik, bebek bakımı konusunda söyleyecek cümleleri var ama önemli olan tecrübesine ve bilgisine güvendiğin insanlardan tavsiye almak bence.Komik bir anı anlatmak istiyorum burada :)) Benim bebeğimden birkaç ay büyük olan  bir bebeğin annesi kendi bebişi daha 4 aylıkken ek gıdaya geçtiği için (herkesin yöntemi farklı tabi saygı duyarım)  benimkine çok geç kalmışsın bence Ahmet Yasir ek gıdaya geçemeyecek dedi:) Etrafınızda ek gıdaya ya da katı gıdaya geçemeyen hala püre yiyen bir yetişkin var mı :)))))))). Yani herkesin tabi ki bir yöntemi var ama benimki en iyi; seninki tu kaka diyen insanlara ben tahammül edemiyorum ve bu insanlardan uzak durmaya çalışıyorum. Annelik ta derinlerde bence herkes iç sesini dinlesin ve bilgiyle harmanlasın derim:)

Gerçekten katılıyorum. Etraftaki boş seslere kulak asmamak; kendine güvenmek lazım. 
Bu güzel sohbet için Elif sana ve Ahmet Yasir'e kocaman teşekkürler...
*Bir sonraki sohbet de pek yakında :) Sanki içinde allı morlu bir şeyler olacak gibi :))

2 yorum:

  1. Galiba bütün cocuklarin hikâyeler i birbirine benzio:) yeni blog yazmaya basladim yorum ve destek lerinizi beklerim

    YanıtlaSil
  2. merabalar,

    keşfettim geldim.
    bana da beklerim.

    sevgiler.
    http://burcuaydn04.blogspot.com.tr/

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...