Drop Down MenusCSS Drop Down MenuPure CSS Dropdown Menu




9 Kasım 2014 Pazar

7. Ay :)

Bu ay nasıl geçti, cidden anlamadım.
En son Uşak'ta babaannelerin yanındaydık, bayram vardı...
Aradan 1 ay geçtiğine inanmakta zorlanıyorum.
Hala ek gıdayla ilgili yazımı yazamamışım onu fark ettim çünkü link verecektim ama aklıma geldi de henüz yazmadım ki :) kafamdakilere link verebilirim, ulaşabilirseniz :)
Ah teknoloji..sen ne hallere soktun bizi. Ya da biz kendimizi soktuk bilmiyorum.
Elimizde cep telefonu, kucağımızda laptop, karşımızda radyo (tv yok ya hava atayım radyoyla :P )
7. Ay diyordum değil mi?
Teknolojiyi bu işe nasıl bağladım ben bile kaçırdım.
Bu ayın ennn büyük gelişmesi kuşkusuz ek gıda sürecimiz oldu. Uzun uzun bahsedip yazacağım diğer yazıdan ipucu vermeyeyim ya da dayanamazsam aralarda yazabilirim de :)
Korktuğum kadar olmadı, onu diyebilirim. Ne kadar korkmuşsam artık. Hani bir patatesi havucu kabağı haşlamak ne kadar gözümde büyümüşse... Asıl yemek işleri sanırım 8. aydan hatta 10. aydan sonra başlayacak yani benim "marifetlerim" o zaman ortaya dökülecek. O zamana kadar... Yok yok daha fazla diğer yazımı sabote etmeyeceğim :) Nokta.
Detaylandırsam da çok anlatamayacağım bir diğer durum da: Uyku! Ta ta ta taaa... Bir şeyleri çözdük diyemesem de çok fazla yol kat ettik. İşin püf noktası yani olayın çıkış noktası Elif'in hiç bir şeye alışmamış olmasından kaynaklanıyor. Yani emerek, sallanarak, ayakta, arabada vb. bir rutini olmadı hiç. Kolikten dolayı salllanarak uyuduğu gerçeği de bir masalmış, başrolde de anne balık ve kara balık olarak biz iki şaşkın balık varmışız. Meğerse çocuğum şöyle ağlıyormuş: "Yeteeeer, sallamayın beniiii, ay bi duruuuuun, bak başım döndü haa, inmek istiyorum bu trenden" gibi. Elif'i çok iyi gözlemlediğimi ve hareketlerini çok iyi yorumladığımı zannederdim. Hiç alakası yokmuş. Çocuğu sallamayı bıraktık, çocuk rahatladı resmen. Çok acayip bir düzende değiliz belki ama uyku-uyanma-yeme-içme-gezme-tekrar uyuma konusunda Tracy ablanın haklı olduğu yerler varmış. Onun "yatır-kaldır"" yöntemini uygulamadık esasen. Kim West'e uzaktan selam verip daha çok Elif'i gözlemledik.  İstenilen kıvamda mı? Değil belki ama önceki düzensizliğimizi hatırlayıp elimizdekine şükretmesini de bilelim. Söz konusu bebek/çocuk olunca ahkam kesmemeyi öğreniyor insan. Yani "biz hallettik bu işi" hiç demiyorum/diyemiyorum. Henüz dişi vb. şeyleri görmedik çünkü. Durumumuzda iyileştirme yaptık diyebiliyorum o kadar.
Bütün bebekler bu aylarda sırt üstü yatırdığınız gibi yüz üstü oluyorlar değil mi? Elif'i tersten giydirmeye alıştık da alt değişiminde hala acemiyiz. Tersten alt değiştirebilmek için farklı bir bez tasarımı yapsalar ne harika olur değil mi? Endüstriyel tasarım mı ilgilenir bu işle? Sesimi duyan olur belki? "Elif bir dur" demekten helak olup yeni yöntemler geliştiriyorum. Eline oyuncak da versem göz kontağı da kursam illa o en uzaktaki nesneye ulaşmaya çabalıyor. Geçen gün babası değiştiriyordu altını, bana geldiğinde de ağzı kanıyordu. Samimiyetle söyleyeyim, korktum çünkü ilk defa böyle bir şey gördüm. Ama ikisi de gülüyordu. Babası gayet sakin "pişik kremini ağzına sokmuştu da, sanırım damağını çizdi, bir şey yok" deyince Elif de gülünce ben de sakinledim.
Bir de bu ay Elif'in elinde -cidden nereden geldiğini anlamadığım- ağzı açık çengelli iğne buldum! Ve ona batmamış olması, yutmamış olması tam bir mucize. Bunun için çok ama çok şükrettim.
Geçen aylarda saçlarımın biteceğinden korktuğumu söylemiştim sanırım. Kullandığım şampuan işe yaradı ve minik kahküllerim çıktı :) Soran olursa isim de verebilirim.
Elifle her gün öğleden sonra dışarıda yürüyüş yapıyoruz ve bu ikimize de iyi geliyor. Bazen 1 saat bazense 20 dakika ama ortalaması 30 dakika oluyor bu temiz havanın. Markete uğramışsak Elif bakışlarıyla etrafındakilere laf atıyor, "naber" şeklinde :)
Bu ay tanıştığımız ve hiç sevmediğimiz diğer gelişme de kabızlık oldu. Ek gıdaya başladık ve Elif kabız oldu :/ Çok sevimsiz bir durum. Resmen kendi tuvaletimi yaparken suçluluk duydum çocuğum yapamıyor diye. Tam olarak geçmedi bile ama zeytinyağı içiyor, su tüketimi arttı, kayısıyı kaynatıp bazen suyunu bazen posasını ezip veriyorum, poposuna zeytinyağı ya da bepanten sürüyorum ve bolca karın ovalama, bisiklet sürme hareketi yapıyorum,armut yediriyorum. Başka ne yapılır onu da bilmiyorum birkaç sefer yarım doz fitil de vermek zorunda kaldık. Önerisi olan varsa yazsın lütfen :) Tecrübeli anneler bence doktordan daha iyi tavsiye veriyor.
Bu ay Elif'in odasını iyice değiştirdik ve gereksiz şeyleri odasından çıkarttık. Ortada kooocaman bir alan kaldı oynaması için. Bu oyun alanı benim hamileliğimden beri hayalimdi. Kocaman dediysem tabii odanın büyüklüğü kadar kocaman :) Hayalinizde bir salon canlanmasın. Şimdilik bize yetiyor bu kadarı da.
Evde Elifle olmak sahiden çok keyifli. Bazen de yorucu haliyle ama tecrübeli anneler içlerinden "sen hele bir dur, yürüyünce göreceksin yorulmayı" diyorlardır. Doğrudur, inanırım.
Emekleme diyemem ama Elifte kendini geri geri atma hamleleri var. Yani emeklediğinde ileri değil de geri gidecek önce sanırım :)

Elif'i yanımdayken bile çok özlüyorum, geceleri bazen onun kokusu sinmiş gündüz kıyafetine sarılarak uyuyorum. Başka bir durum olsa "delilik" denebilir ama sanırım "annelik" bu.
7 ay nasıl geçti derseniz, sahiden de (bazen) tuvalete bile gitmeye vakit bulamayacak kadar yoğun; ancak ayaklarım yere basmayacak kadar da mutluy(d)um.
Tüm bu güzellikler için hep şükrediyorum.
Bakalım bizi 8. ayda neler bekliyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...