Drop Down MenusCSS Drop Down MenuPure CSS Dropdown Menu




HIMYM etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
HIMYM etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

31 Mart 2013 Pazar

Televizyonsuz Bir Yaşam Mümkün :)

Bizim evde televizyon yok :) Çok da mutluyuz :) Ama bu hikaye nasıl başladı önce oraya gidelim..
Daha önce söylemişimdir belki televizyonlu bir evde büyüdüm..( sanki aksi mümkünmüş gibi) :) Pazar günleri "Bizimkiler"i büyük bir heyecanla bekler, ailecek izlerdik.. Perihan Abla, Fiko (Süper Baba), Hababam Sınıfı,"Bana bir masal anlat baba.." hep o zamanlardan yadigar benim için.. Onları da hep sevgiyle hatırlıyorum..
Sonrasında da yani üniversite/yurt/ev hayatı vb. televizyon hayatımda hep vardı..Ve ben hep olacağını düşünüyordum.. Ta ki..."televizyonsuz bir yaşam mümkün" diyebilene kadar..
Yıllarca televizyon izlemiş biri olarak, niyetim televizyon izleyenleri eleştirmek ve hatta küçümsemek hiç değil .. Sadece; belki bir yerlerde bizim gibi televizyonun kendilerini hapsettiğini fark eden ve bu diyardan çıkmak isteyip de cesaret edemeyenler vardır;kim bilir :)
Televizyonun olmadığı bir evde yapılabilir sınırsız yaşam mecrasından birkaç örnek;
- Elektrik gidince sohbete başlarız ya hani, bu kez ışıklar yanıyor ve aslında başka şeyler de yapabiliyorken SOHBET edebiliriz :)
- Muhteşem ev oyunları var;Jenga,Tabu,Tombala vs..
- Hayallere dalmak için vesile olan dünya'lar var mesela;
- Hızlıca yaptığımız/yediğimiz yemekleri daha keyifli hale getirmek de olabilir :)

- Ya da güzel bir film eşliğinde yenen patlamış mısır:)
- Ne kadaaaar zamandır ertelediğimiz hobilerimize vakit ayırabilir hatta sevdiklerimize armağan edebiliriz :)
Bu seneki doğum günü hediyemiz :)
- Benim yeni yeni keşfedip, eşime benden daha düzgün yaptığı için sinir olduğum malum ORİGAMİ var :)
- Ve de en sona sakladığım, aslında hiçbir şeyin ikamesi olmayan ama evde mutlulukla yapabileceğimiz çok önemli başka bir şey de var :)
Çocuk Kitaplarımın bir-Can- kısmı :)
Aslında tüm bu saydığım aktivitelerin dışında kendimi daha özgür hissetmem de var.. Çünkü kim ne dersin desin, evlerde baş köşelere konan Tv, çok da sadece "haber" ve "belgesel" izlemek için olmayabiliyor..
Ben kendimi hipnotize olmuş hissediyorum çoğunlukla..
Kanallar arası gezerken iradem dışında takılıp kaldığım yerler var-dı..
Şimdiyse kendi seçimlerim var :)
Unutmadan, sevimli ve tatlı bir "Lokum" da bu hayata hemen adapte olmanızda birebir..
Google'la Yoga yapıyor :)

Bu arada "Nerdesin Fiko?" 
"Sen olsaydın izler miydik HIMYM,Big Bang Teori ya da Shameless.." :)

HERKESE,  KEYİFLİ VAKİTLER, BOL KİTAPLAR, ÇOKÇA MISIR PATLATMALAR, HOŞÇA SOHBETLER DİLERİM :)
Devamını oku »

9 Mayıs 2012 Çarşamba

How I Met Your Mother

Bir hikayeyi tersinden ne kadar uzun süre dinleyebilirsiniz bilmiyorum, şahsen ben çok da sabırlı biri olmadığımı düşündüğümden bu soruya cevap verirken oldukça cimri davranırdım..ancak, bazı hikayeler de var ki kaçtıkça kovalayasınız geliyor,işte onlardan biri HIMYM..


 "Annenizle nasıl tanıştım?" gibi komik bir çeviri yapsam da kendi içimde o hep "HIM" olarak kalacak hayatımızda. Şu sıralar 7.sezonun son bölümlerine yaklaşmaktayız ve hala "anne"yi görmedik, tanışmadık ya da işte biz öyle düşünüyoruz.. 7 sezon yani 7 sene boyunca ki yaklaşık 23 dakikalık bölümlerden oluşmakta her bir bölüm oldukça keyifli zamanlar geçirdik. tam bir "kah güldük kah üzüldük" olayı :) üzüldüğümüz an'larda bile güldük aslında :) nasıl oldu bilmiyorum.. kısaca başroldeki oyunculardan söz edecek olursak;

- TED MOSBY: hikayenin anlatıcısı, 2 çocuk babası ama "anne" henüz yok, daimi mimar, duygusal bünye
- ROBİN SCHERBATSKY: daimi Kanadalı, babasının "erkek" kızı, muhabir ve spiker, güzel gülüş
- BARNEY STİNSON: daimi çapkın (ki şu sıralar "sevgilisi" var hadi bakalım), ne iş yaptığı bilinmeyen, takım elbise düşkünü
- MARSHALL ERİKSEN : Lily düşkünü, daimi avukat ama çevreci, tokatçı
- LİLY ALDRİN: anne olmak üzere, anaokulu örtmeni, anaç, grubun toparlayanı, Marshall'ın hayatı

Aralarındaki diyaloglardan, olayların akışına, senaryoya kadar hepsinden ben şahsen çok keyif alıyorum.. Ama tabii ki bir "işte benim adamım" karakterim de var; o da TED MOSBY :) nedir bu duygusallıııık ? :)

TED MOSBY
Özendiğim bir diğer şey de aralarında ne olursa olsun dostluklarının bozulmaması, kafede buluşmaları ve kötü zamanlarında hep birbirlerinin hayatlarında olmaları.. 


Aranızda izleyen varsa yorumlarınızı alabilir miyim? nedir, kimdir, kimi seversiniz,sevmezsiniz, neden, ne olsun vs. :)
*Foto kaynak: google/deviantart
Devamını oku »