Drop Down MenusCSS Drop Down MenuPure CSS Dropdown Menu




Miguel etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Miguel etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

28 Mart 2013 Perşembe

Bir Fotoğraf ve Hikayesi- Delianne :)

Bazı fotoğrafların da tıpkı "Miguel" gibi bir sihri vardır ve sizi içine çeker, bazen hapseder hatta ama kötü anlamda değil. "Biraz sen düşün bunu" demek ister sadece. Zaten de istediğiniz budur ve kalorifer önündeki minderin rahatlığında kedi kıvrımlarıyla kıvrılıverirsiniz önüne; getireceklerine..
Daha önce bahsettim mi hatırlamıyorum,okulda fotoğraf derslerimiz de vardı, ben de birkaç tane almıştım, işin güzelliği karanlık odaydı elbette, orada kaybolmak ve gerçekten ışık oyunlarıyla bir şeyler üretmek.. Sonrasında da devam etti fotoğraf sevdam ama ne kadar seversem  seveyim bir o kadar üşengeçtim ya evdeki makine de uzun zamandır çıkamadı kılıfından..
Arada güzel fotoğraflara baktıkça iç geçirdim ama hep "meşgul"düm :)
http://deli-anne.com/'da da "Deli Anne" fotoğraflar yayınlıyor, bazılarında içim eriyor bazılarında kalbim kalıyor kimisinde de alttaki fotoğrafta olduğu gibi beni alıp götürüyor, gezdiriyor :)
Öncelikle unutmadan, sevgili Deli Anne'ye fotoğrafını kullanmama izin verdiği için teşekkürler :)


Kaynak: http://deli-anne.com/?p=16454
Bir fotoğraf neler anlatır ya da bu fotoğraf bana neler fısıldadı oradan başlamalıyım;

"Düş alemine davet etti beni kalpleri ki hiç de "sonradan eklenmiş gibi" değil de aslında "hep orada" varmış gibiydi. Tatlısına kavuşmak isteyen bir çatal vardı ama sanki biraz ters mi duruyordu ya da itirazı mı vardı bir şeylere? Azıcık da olsa yemek istediğim havuçlu kek, nasıl da davetkar duruyor değil mi? Kahvelerden içilmiş mi yoksa hep mi böyle az eksik gelirmiş kahveleri, bilemem ama soldakinin rengi ve sağdakinin köpüğü karışmış benim çay kaşığıma :) Uzaklarda bir cep telefonu da var; 'düşü kes gerçek hayata dön' der gibi ama uzak duruyor benden. Alelade yerleştirilmiş bir konser afişi var önümde, gitsem mi kararsızım; belki kahve yardım eder kararıma. Ama en çok da sona sakladığım o gizemli "kadın ve erkek" var karede.Onları görünce çekiliyorum aradan ve onların samimi sohbetine 1 havuçlu kek ve kahve eşlik etsin istiyorum; ben onları içeriye davet ediyorum..." :)

***Işık ve gölge oyunları mıydı yoksa başlı başına "kahramanları" mıydı beni çeken bu fotoğrafta hiç bilmiyorum ama hep eşlik etti o harika kahve kokusu..
Gitmek istedim, gezmek istedim neresi olduğunu düşünmeden, hatta dans etmek bile istedim ki o da daha önce de sohbetime eşlik eden şarkıdan;
Daha neler neler yazasım var da; girişte demiştim ya bir "sihir" var diye, bozmak istemem onu... Fotoğrafla ilgili abarttığımı düşünenleri de - ki varsa böyle birileri- kahve içmeye davet edebilirim(kalpli) :)

HERKESE DÜŞ DİYARINDA KEYİFLİ GEZMELER, LEZZETLİ KAHVELER, BOL HAVUÇLU KEKLER DİLERİM :)
Devamını oku »

15 Mart 2013 Cuma

Bir Sihrin Adı; Miguel :)

Bazı kitaplar vardır, ya geç kaldığınızı düşünürsünüz ya "niye benim aklıma gelmedi" diye hayıflanırsınız ya da okuduktan sonra uzun süre etkisinde kalırsınız..Başka başka seçenekler de olsa elbette benim için Miguel "okuduktan sonra uzun süre etkisinde kalınacak" bir kitap.
Neden mi?
Tanışma hikayemizle başlıyor sanırım bu bağ.. Bir sosyal paylaşım sitesinde -daha önce bahsettiğim- BDK'nın  kitabın kapağıyla ilgili bir fotoğraf görmüştüm. -Yaklaşık 2 ay önce- Çokça ilgimi çekti ancak o, orada kaldı. Gün boyu "Miguel" diye gezdiğim de doğrudur bu arada :)
Kaynak: BDK
BDK'nın radyo programlarını canlı olarak pek fazla dinleyemiyordum, ancak uzun zamandır yoklardı ve bir radyo programıyla geri döneceklerini söyleyince dinlemek için radyonun sesini açtım. (1950'lerde bir film sahnesi gibi oldu, hani ben zaten çevirmeli düğmesi olan radyonun hep yanı başındaymışım da hatta ortam da siyah beyaz olsun, sesini açmışım gibi :)
Radyonun konuğu Miguel idi..
Aklıma takılan olta bu kez beni cidden yakalamıştı ve yarışmaya katıldım ancak kazanamadım kitabı..
Günlerden de Pazar'dı ve benim dışarı çıkmak hele hele AVM'ye gitmek gibi bir isteğim yokken kendimizi bir AVM'de Miguel'i alırken bulduk, ki bu da kitabın ironisi olsun-benim adıma :)
Hala kitaba giriş yapamamış olmam, aslında bu detaylarda gizli..
Unutmadan kitabın yazarının Alfredo Gomez Cerda olduğunu ve pek güzel resimleri de Javier Zabala'nın çizdiğini belirteyim. Yayınevi de İletişim.. Kaç yaş için uygun derseniz de; ben pek yaş gruplamasından hoşlanmasam da sanki 8 ya da 9 artı diyesim var :) belki de 7 yeterlidir ama uzman değilim, hoş görün :)
Kitap toplamda 7 gün içerisinde geçiyor ve ayrı bölümler halinde anlatıldığı için benim önerim kitabı bir solukta okumaktan ziyade sindirerek okumak için bölümler arası ufak molalar vermeniz.(ben öyle okudum :)
Arka kapakta da yazdığı üzere "herkesinki gibi sıradan bir hayatı olan bir çocuk"tan bahsediyor kitap.. Sıradanlığı da şehir hayatında olmasından ve AVM'lere yabancı olmamasından, video oyunlarına çokça tanıdık olmasından geçiyor.
                                                                       ***
Çevresinde "neler olup bittiğini" bilmeyen / göremeyen / duymayan birine bunları "göstermenin" yolu ne ola ki?
Ben sadece kitabın sihri kaçmasın diye çok detay vermemeye çalışacağım ancak, bu "gösterme" olayını kitabı okumadan bir düşünün derim.. Ben okuduktan sonra düşündüm, aklıma Miguel'inki kadar etkili bir yol gelmedi.. Bu yöntemi Miguel bulmuş da değil bu arada..
Ama hani yaşadıkları neticesinde "empati" yapabilen bir çocuğa dönüşmesi de oldukça etkileyici..
Daha ilk sayfadan bir şeylerin değişeceğini bize anlatan, Miguel'in "steril" ortamına tezat biriyle tanışması ve ardından başına gelenler..Sadece yiyecek ve kitap hırsızlığı yapan bu adam karşısında Miguel'in çikolata hikayesi ve okuduğu 2,5 kitap da hoş bir hava katıyor ilk bölüme.
Kaynak: Benim kitabım :)
Kitabın içinde çokça yeri geçen şiire de yer vermeden Miguel anlatılmaz sanırım;
" Her gün dışarı çıkan bir çocuk vardı
Ve baktığı ilk şeyde
Dönüşüverirdi o nesneye.."
Kitaptaki yardımcı "oyuncu"lar da bir o kadar keyifliydi; Casilda, Loren, Chuiqi,Mario,Afrika, Akerdeon...
Sanırım Mario ve Afrika bambaşka yerlere götürecek okuyanları.
Kitabı benim için unutulmaz yapacak olansa ilk sayfadan itibaren aklıma getirdiği Kafka'nın-Dönüşüm'ü, kendi çocukluğum ve şehir hayatında kendi "görmediklerim/duymadıklarım"...
Ara ara benim de başım dönüp, etrafımda beyaz bulutlar gördüğümde ben de mi bir yerlere gidiyorum sahi :)
Döndüğümde haber vereyim :)

Herkese KOOOOCAMAN MUTLU, BOL GÜNEŞLİ, ÇOK KAHKAHALI HAFTA SONLARI :)

Kaynak: https://addons.opera.com/tr/themes/details/sunny/

Devamını oku »